– “Al başına çal bütün hürriyet masallarını, sadece bir tek gün bile olsa mutlu olmak istiyorum ben” dedi. Bilinmeyen bir dilde konuşuyordu, ne dediğini anlamamıştım. Elimi uzatıp karanlıkta ona dokunmak istedim. İşte o zaman birden aydınlandı her yer, okulda, kantine inen merdivenlerde, uçsuz bucaksız suyun üzerinde sen ve siz ölümcül dansınızı icra ediyordunuz. Şimdiyse hepiniz bu izbede oturmuş bilmediğim dillerde lak lak yapıyorsunuz.
– Demiştim sana ben, karanlığın da bir sonu var diye.
– Daha karanlıktır dememiştiniz ama…
– Elinde kandille bir peri kızı mı bekliyordun, şapşal!
…Ve hepsi bir ağızdan gülmeye başladılar. Sonra ben de katıldım onlara, kahkahlarla güldük hep….
+ There are no comments
Add yours