Yeni Kitap: “KÖRSEK YOLCULUK”

2002 yılı Eylül ayında basılmıştı ikinci kitabım. İlk öykü kitabımdı. Benim gibi yazmaya öyküyle başlayan bir çok yazardan farklı olarak ilkin öykü kitabı yayınlayamadım. İşin aslı, ödül almış olmasaydım muhtemelen hala daha yayınlanmış bir kitabım olmayabilirdi. Bu ödül mefhumundan ötürü olsa gerek, öykü yazan bir çok yazardan farklı olarak ilk kitabım bir roman oldu.

2000 yılı Nisan ayında Adamım Davku yayınlandıktan sonra, özellikle de çıkardığımız Mizan dergisi‘yle birlikte edindiğim edebi çevre sayesinde, hatta buna arkadaşlık ilişkisi de denebilir, öykülerimden bir kısmını topladığım “Deccâl Bizi Kılıçtan Geçir!” de yayınlandı. Gerçi kitabı yayınlayan yayınevi kısa bir süre sonra kapandı ya, neyse.

Yani 2004’ten bu yana iki kitabım da piyasada ya hiç bulunmuyor ya da muhtelif bir takım sahaflarda ancak rastlanabiliyorlar.

Aradan neredeyse on yıl geçti. Neden hiçbir öyküm, romanım ya da herhangi bir metnim görünmedi hiçbir yerde? Bu soruyu sadece ben kendime soruyor olsaydım vereceğim cevap ve tavrım farklı olurdu elbet. Ancak başka insanlardan, hatta bunca yıl sonra hala benim ne yaptığımı, yazıp yazmadığımı merak eden bazı okurlardan da bu soruyu soranlar oldu. Yani her ne kadar yazarken elbette yalnız da olsanız, yazdıklarınızı paylaşınca tek başına olmanın rehavetini uzun süre yaşayamıyorsunuz artık. Rehavete, ya da daha haysiyetli ifadesiyle sükunete meylim yok demiyorum, ama söz konusu yazıysa, bu ister bir makale olsun, isterse bir kısa öykü, rehaveti ihanet gibi görüp öyle inanmış birisiyim. Okunma ihtimali olan yazılmış bir tek kelimenin bile yazara sonsuz bir sorumluluk yüklediğine inanıyorum. Yazmayı bir tür masturbasyon, salt kendini ifade etmek, içindekini dışarı atmak (ya da kusmak) olarak görebilseydim şayet, yıllar önce, yayınevinden gelen ilk red cevabını aldığımda bırakırdım bu işin peşini zaten.

Öte yandan aradan geçen zamanda çok da verimli olamadığımı itiraf ediyorum kendime. Yaşamak dedikleri bataklığa saplandığımı ve verdiğim sözleri unutmaya başladığımı da… Ancak o sorunun cevabı bu değil. Deccâl‘den hemen sonra, daha önce hazırlamaya başladığım ikinci öykü kitabımı da bitirmiştim. Öncekine göre daha uzun öykülerden oluşan Körsek Yolculuk adını verdiğim bu dosya, tam saymadım ama yaklaşık on beş ayrı yayınevine, ayrı ayrı zamanlarda defalarca sunuldu. Bir iki tanesi hariç dosyamın yayınlanmayacağı bilgisi dahi verilmedi. Cevap verenlerin hiçbiri de öyküleri beğenmediklerini söylemediler, hatta aksini söyleyenler oldu. Buna rağmen zaman içerisinde kitapta değişiklikler yapıp geliştirdim. Tabii sonuç değişmedi.

Şimdi sözü yayıncılık sektörüne getirip piyasalaşan edebi kamudan şikayet etmek filan gerekebilir. Ama bu saatten sonra ne buna yoracak kafam kaldı, ne de bunu kaldırcak midem var. Uzunca bir zamandır üzerinde çalıştığım ve benim için çok önemli olan yeni romanım Madunköy’ün Efendisi, onu kurgulama ve yazma süreci, Körsek Yolculuk’u okuyucuya ulaştıramamak sıkıntısından ötürü zarar görüyor artık. Öte yandan yeni öyküler yazmaya da devam ediyorum. Yayınlatma telaşı yazma serüvenine beklediğimden çok zarar veriyor.

Velhasıl, yayıncıların kapılarında bekleterek öykülerime haksızlık yaptığıma kanaat getirdim.

Yürünmesi gereken bunca yol olmasaydı, ya da hasbel kader yazan, yazarken eğlenen ve bundan o şekil hazlar duyan bir yazar olabilseydim dert değil, varsın beklesin. Ama öyle değil işte…

Daha fazla uzatmaya gerek yok. İntertnetin bir mecra olup olmadığını tartışmaya da hevesli değilim. Böylece çok da gerekli olmayan bir takım açıklamaları yapmış oluyorum. Yeni öykü kitabım Körsek Yolculuk’un internet üzerinden okura sunulduğunun da duyurusu olsun…

Önceki iki kitabımla ilgili de, ille de okumak isteyip de piyasa da bulamayanlar için yine internet sayfamda hem online okunabilecek hem de pdf olarak indirilebilecek şekilde iki ayrı seçenek sunuyorum. Telifle ilgili çıkabilecek sorunlardan bihaberim, hukuki şeylerden anlayan birisi beni uyarana kadar orada kalacak bu linkler. Ne yapacaklar, hapse mi atacaklar yani.. Peh…

Hamiş: Üst menüye “kitaplar” adında bir bağlantı ekledim. Yeni kitap Körsek Yolculuk ve önceki iki kitaba oradan ulaşabilirsiniz.

Hatta dur, buraya da bağlantı koyalım, daha da kolay olsun: Buyurunuz: Mehmet Batur kitapları

Sağlıcakla kalınız pek muhterem okuyucularım…